VERGİ DENETİMİNDEN ÖNCE "İZAHA DAVET" ( İLİŞKİLİ KİŞİ)

VERGİ DENETİMİNDEN ÖNCE "İZAHA DAVET" ( İLİŞKİLİ KİŞİ)Bilindiği üzere, İzaha Davet Müessesesi, 25 TEMMUZ 2017 tarihli ve 30134 sayılı Resmi Gazete’de yayımladığı 482 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile; 01 Eylül 2017 Tarihi itibari ile uzatmalı da olsa yürürlüğe girecektir. Mülga idi. 09 Ağustos 2016 ‘da, 6728 Sayılı Kanun ile tekrar hayatımızı en derinden etkilemek üzere, “izah zammı” gibi, yeni ihdas edilen bir türev vergileme ile yerini almıştır. Ve fakat uygulamaya geçirilemeyerek, öteleme ile günümüze kadar uzamıştır.

Tebliğin konusu oldukça geniş ve kapsamlı olması münasebeti ile, bu yazı sadece
“Örtülü Sermaye Yönünden Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi” konusuna odaklanarak, hem izah etmeye çalışacağız ve hem de kendi görüş ve önerilerimizi arz etmeye çalışacağız.

     Bu vesile ile; şunu da belirtmeden geçmek istemiyorum. İzaha davetin kapsamını belirleme yetkisinin Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile Maliye Bakanlığı ‘na verildiğinden herhangi bir konunun izaha davet kapsamında olup olmadığı, bir başka deyişle hangi konularla ilgili olarak izaha davet müessesesinin uygulanacağı Bakanlık tarafından belirlenecektir. Kimse Bakanlık dışında, bir norm belirleme yetkisine sahip değildir.

O halde, mezkûr yetkiye istinaden Bakanlık tarafından izaha davet kapsamına alınan konulardan biri olan, yukarda bahsini ettiğim, Örtülü Sermaye Yönünden Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi konusunun aşağıda belirlenen tarifini okuyarak, yol almaya devam edelim…

     “Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesine göre kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılmaktadır.

Ortaklara olan borçların toplamının, öz sermayenin üç katından fazla olduğu yönünde haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.” 

     21 Haziran 2006 Tarih ve 26205 sayılı Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe giren 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile yapılan değişiklikler ile “ilişkili kişi” ifadesi, vergi sistemimizde yerini almıştır.
Bunda ne var…? Diyenleriniz olabilir… Meslek insanlarının mutlak surette içinde bulundukları düzlemde, istatistik veriler ve realite de feodal bir toplum anlayışından sıyrılamadığımız gerçeğini ortaya koymaktadır. Miras hakları da dolayısı ile, lümpen halka ırsi münasebetleri, hısımlıkları değer gösterdiğinden mütevellit, “ilişkili kişi” kavramı teorik kanun şümulünde doğru ve fakat reel politikte muğlak durmaktadır. Bu uygulama pratikte işletilemez. Keenlemyekün hükmünde. Hem de haddinden fazla olarak… Bir başka bakış açısında ise, Meslek İnsanı, ya uygulamayı bilmediğinden veya risk almamak adına, riski bertaraf ettiğini varsayarak, Kurumlar ekinde genel olarak göstermemektedirler.

     Öyle değil mi?


     Kavi lan bu durum karşısında, öyle lokal bölgelerimiz var ki, her bir mükellef şirketi düşünün, kendi aralarında veya diğer mükellef grupları ile akraba ilişkisi içinde... 
Buradan yol almaya devam edecek olursak… Kanunun yürürlüğe girdiği günden bu yana verilmesi gereken Kurum Beyanı ekinde “ilişkili kişi” durumundan, kim ceza gördü veya istatistiki bilgi Gelir İdaresi Başkanlığı ‘nın elinde var mı?
Çapraz kontroller bu münasebetle yapılarak, beyan üzerine yapılan senaryolardaki bulgular ışığında, vergi denetimi ve takdir durumu v.s. neler yapıldığına dair, normal meslek insanının elinde bir bilgilenme reçetesi olmadığı gibi, böyle bir bilgilendirmeyi ise, bildiğim kadarı ile Maliye Bakanlığı dolayısı ile de, Gelir İdaresi Başkanlığı Kamu Oyu ‘na duyurmamıştır. Var mıdır, yok mudur? En azından an itibari ile bizlere karanlıktadır. 

Nasıl oluyor da, açık ekonomi düzenine yeni alışmaya çalışılan ülkemizde, bu kadar kurum mükellefini kasarak, kıskaca almayı göze alacak sistem?
Hem de “izaha davet” ile zımni olarak, sahte belge kullanımına bir alt limit ile standart getirilerek, bu yoldan haksız kazanç sağlayanlar ihya edilmişken…(!) Bu durum ile, hangi vergi suçu nasıl önlenecek, kısa zamanda belli olursa raporlardan okuma fırsatı buluruz.(!) Ancak tersten okumaya çalışırsak, tebliği düzenleyen Değerli Uzmanlar, belki tam da bu konu üzerinden, hislerime tercüman olarak, tamamen ketum tavır takınmamayı uygun görmüşlerdir.(!)
Kısaca değinmek zorunda kaldığım bu durumu, ayrı bir yoruma bırakarak, deli saçması gibi bir soru ile kendimize geldiğimiz de, ilişkili kişileri nasıl ve hangi yöntemle, Meslek Mensubu ortaya çıkarabilecek…Uyap vari bir sistem dahi buna el vermez…

     Nüfus kütüğünden soy ağacı çıkarmak mı?

     Aman Allah korusun…

     Dilinizi ısırın…

     Saygılarımla…
     26 Temmuz 2017

     Selahattin İPEK 
     Bağımsız Denetçi

     [email protected]

     Kaynaklar: 
     * VUK Genel Tebliği-(Sıra No:482)
     * Dr Hasan AYKIN - Mükellefler Hangi Konularda İzaha Davet Edilecek?
     (Vergidosyasi.com)
     * Bumin DOĞRUSÖZ – İzaha Davet
     (Dunya.com)

E-posta Girişi
E-Mükellef Girişi